Türkiye’de Kayıtdışı Ekonomi: Görünmeyen Gerçeklik
Türkiye’de kayıtdışı ekonomi boyutunun ne düzeyde olduğu sorusu, yıllardır ekonomi gündeminin en tartışmalı ve en yanıtsız kalan başlıklarından biri. Resmî verilere göre, kayıt dışı ekonominin milli gelire oranı %17,3 civarında ([businessweek.com.tr][1]). Ancak bu oran, yalnızca tahminlerden ibaret. Gerçek rakamlar, belki de çok daha yüksek. Peki, bu durumun arkasında ne var? Neden bu kadar büyük bir ekonomi, resmî kayıtlara girmiyor?
Kayıtdışılığın Derin Kökleri
Kayıtdışı ekonominin büyüklüğünü anlamak için önce nedenlerini sorgulamak gerekiyor. Türkiye’de kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, milli gelirin yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır ([Avesis][2]). Bu oran, ekonominin dörtte birinin resmî kayıtlara girmediğini gösteriyor. Peki, bu kadar büyük bir ekonomi neden görünmeyen bir alanı tercih ediyor?
Vergi Yükü ve Sosyal Güvenlik Maliyetleri: Yüksek vergi oranları ve sosyal güvenlik primleri, işletmeleri kayıt dışı çalışmaya teşvik ediyor. Resmî yükümlülüklerden kaçınmak için kayıt dışı faaliyetler tercih ediliyor.
Denetim Eksiklikleri: Vergi denetimlerinin yetersizliği, kayıt dışı ekonominin büyümesine olanak tanıyor. Denetim eksiklikleri, işletmelerin kayıt dışı faaliyetlerini sürdürmelerini kolaylaştırıyor.
Sosyal ve Kültürel Faktörler: Vergi ahlakı ve mükellef psikolojisi, kayıt dışı ekonominin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynuyor. Toplumda vergi ödeme bilincinin düşük olması, kayıt dışı ekonomiyi besliyor.
Kayıtdışı Ekonominin Toplumsal ve Ekonomik Etkileri
Kayıtdışı ekonomi, yalnızca vergi kayıplarına yol açmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal eşitsizlikleri derinleştiriyor. Kayıtdışı çalışanlar, sosyal güvenlik haklarından mahrum kalıyor, bu da emeklilik ve sağlık hizmetleri gibi temel haklardan yoksun kalmalarına neden oluyor. Ayrıca, kayıt dışı ekonomi, resmi sektörle rekabeti bozarak, adil bir piyasa ortamının oluşmasını engelliyor.
Çözüm İçin Ne Yapılmalı?
Kayıtdışı ekonomiyle mücadele etmek için yalnızca cezai önlemler yeterli değil. Yapısal reformlar ve bilinçlendirme kampanyaları gerekmekte. Vergi sisteminin sadeleştirilmesi, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve toplumda vergi bilincinin artırılması, kayıt dışı ekonominin azaltılmasında etkili olabilir.
Sonuç Olarak
Türkiye’de kayıtdışı ekonomi, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun. Bu sorunun çözülmesi, sadece devletin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Kayıtdışı ekonominin boyutları, belki de resmi verilerden çok daha büyük. Peki, bu görünmeyen ekonomiyi nasıl görünür kılacağız? Yorumlarınızı bekliyorum.
[1]: https://www.businessweek.com.tr/haberler/ulkeler-bazinda-kayit-disi-ekonominin-gsyh-ye-orani–2360267?utm_source=chatgpt.com “Ülkeler Bazında Kayıt Dışı Ekonominin GSYH’ye Oranı (%)”
[2]: https://avesis.akdeniz.edu.tr/yayin/817ec41a-f6b9-4857-a492-7023acf92a48/kayitdisi-ekonominin-sektorel-analizi-turkiye-ornegi?utm_source=chatgpt.com “Kayıtdışı Ekonominin Sektörel Analizi: Türkiye Örneği | AVESİS”