İçeriğe geç

Re’sen tarh ne demek ?

Re’sen Tarh Ne Demek? Devletin Gözünden İktidar, Vatandaşlık ve Güç İlişkileri

Bir siyaset bilimci için güç yalnızca kaba kuvvetin değil, aynı zamanda görünmez bir düzen kurma aracının adıdır. Devlet, modern dünyada bu gücün en sofistike biçimlerinden birini, “vergi” adı altında meşrulaştırır. Vergi, vatandaşla devlet arasındaki sessiz sözleşmedir; ama bazen bu sözleşme tek taraflı hale gelir. İşte tam bu noktada karşımıza çıkar: Re’sen tarh.

Re’sen Tarh Nedir?

Re’sen tarh, kelime anlamıyla “kendiliğinden, doğrudan tarh” anlamına gelir. Hukuki bağlamda ise, mükellefin beyanına veya iş birliğine gerek kalmadan, devletin (yani vergi idaresinin) tek taraflı biçimde vergi miktarını belirlemesidir. Bu, genellikle vatandaşın vergi beyanını yapmaması, eksik yapması veya yanıltıcı bilgi vermesi durumunda devreye girer. Ancak mesele yalnızca teknik bir vergi prosedürü değildir; re’sen tarh aynı zamanda devletin, yurttaşı denetleme kapasitesinin sembolüdür.

Devletin İradesi: Kurumsal Gücün Tezahürü

Bir siyaset bilimci için re’sen tarh, idari bir karar olmaktan çok daha fazlasıdır. Bu, kurumsallaşmış iktidarın kendi meşruiyetini yeniden üretme biçimidir. Vergi dairesi, mahkeme ya da bürokrat; hepsi, görünürde tarafsız olan ama özünde ideolojik bir düzenin aktörleridir. Devletin “doğruyu” belirleme hakkı, vatandaşın “doğruluğunu” sorgulama hakkını da beraberinde getirir. Bu yönüyle re’sen tarh, Michel Foucault’nun iktidar analizlerinde gördüğümüz “disipline eden” devlet pratiklerinin güncel bir yansımasıdır.

İktidar, İtaat ve Vatandaşlık

Vatandaşlık modern toplumun en çok idealize edilen ama en az sorgulanan kimliğidir. Devlet, vatandaşına vergi yükümlülüğünü bir “görev” olarak sunar; ama bu görev aynı zamanda bir itaat biçimidir. Re’sen tarh, vatandaşın bu görevini yerine getirmemesi durumunda, “devletin iradesiyle” yerine getirilmesidir. Bu, pasif vatandaşlıktan aktif denetime geçiştir.

Peki burada şu soruyu sormak gerekmez mi? Bir devlet, vatandaşını ne kadar denetlerse demokratik olmaya devam edebilir?

Erkek ve Kadın Bakış Açılarıyla İktidarın Yansımaları

Erkek egemen siyasal kültürde re’sen tarh, çoğu zaman stratejik bir araç olarak görülür. Erkek siyasetçiler veya bürokratlar için mesele, devletin “otoritesini korumak”tır. Bu yaklaşım, gücü bir düzen sağlama pratiği olarak okur.

Kadın perspektifi ise bu konuda farklı bir pencere açar. Kadınlar, tarihsel olarak dışlandıkları iktidar alanlarına alternatif olarak, katılımcı ve etkileşim odaklı bir siyaset anlayışını öne çıkarırlar. Bu bağlamda re’sen tarh, yalnızca bir yaptırım değil, aynı zamanda devlet-vatandaş iletişimsizliğinin göstergesidir. Kadın bakışıyla, asıl mesele cezalandırma değil, güveni yeniden inşa etmektir.

İdeoloji ve Meşruiyet

Hiç düşündünüz mü, neden bir devletin vergilendirme gücü “doğal” kabul edilir? Re’sen tarh, bu doğallığın ideolojik temellerini gözler önüne serer. Devlet, kendi ekonomik çıkarlarını “kamu yararı” olarak sunar; tıpkı ideolojinin bireyi kendi çıkarına yabancılaştırması gibi. Böylece vatandaş, “devletin iyiliği için” kendisinden alınan gücü meşrulaştırır.

Bu durumda sormak gerekmez mi? İdeolojik meşruiyet olmadan iktidar var olabilir mi?

Toplumsal Düzen ve Sessiz Rıza

Re’sen tarh uygulaması, görünürde mali bir işlem olsa da, toplumun sessiz rızasına dayanır. İnsanlar çoğu zaman, devletin kendileri adına karar vermesine alışmıştır. Bu alışkanlık, demokrasinin en zayıf halkasını oluşturur: katılım eksikliğini. Toplum, vergi yükümlülüğünü tartışmadan kabul ettiğinde, siyasal katılımın en temel biçimi olan “hesap sorma” hakkını da yitirir.

Sonuç: Gücün Sessizliği ve Vatandaşın Sorumluluğu

Re’sen tarh, bir vergi tekniğinden çok, iktidarın sınırlarını yeniden tanımlayan bir olgudur. Devletin denetim kapasitesiyle vatandaşın özgürlük alanı arasındaki gerilimi açık eder.

Peki biz bu gerilimi nasıl okuyoruz? Devletin bizi koruduğuna mı inanıyoruz, yoksa denetlediğine mi?

Cevap belki de her iki kutbun arasında bir yerde gizlidir.

Modern yurttaşlık, yalnızca itaat değil, aynı zamanda denetleme hakkını da içinde taşır. Re’sen tarh bu anlamda bir sınavdır: Devletin adalet anlayışını, vatandaşın bilinç düzeyini ve toplumun demokratik refleksini ölçer.

Belki de asıl soru şudur: Devletin gölgesinde değil, eşit bir zeminde vatandaş olmayı ne zaman başaracağız?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort megapari-tr.com bonus veren siteler
Sitemap
prop money