Geçen hafta sonu parkta yürüyüş yaparken yanımda oturan yaşlı teyze hafifçe öksürdü. Ardından gülerek dedi ki: “Mevsim geçişi işte, insana oyun oynuyor.” O anda fark ettim ki, bu hepimizin ortak hikâyesi. Baharın umut dolu sabahlarıyla, sonbaharın melankolik akşamları arasında gidip gelirken, vücudumuz da bu değişime ayak uydurmaya çalışıyor. Ama bazen yetişemiyor… İşte tam da bu yüzden mevsim geçişlerinde hasta oluruz.
Ali’nin Stratejik Hesapları
Ali, işini gücünü planlamadan yapamayan çözüm odaklı biriydi. Sonbahar geldiğinde hemen kalın montunu çıkarır, vitaminlerini masaya dizer, “Bu yıl hasta olmayacağım!” diye stratejik bir karar alırdı. Ona göre hastalıklar, yanlış planlamanın sonucuydu. “Bağışıklık sistemini güçlendirecek adımları doğru atarsan, mevsim seni alt edemez” derdi. Ali için bu, adeta bir savaş planıydı: düşman grip virüsü, silahı ise düzenli uyku, bol su ve C vitamini.
Elif’in Empatik Yaklaşımı
Elif ise Ali’nin aksine, mevsim geçişlerinde sadece vücudu değil ruhu da hasta olabilenlerden biriydi. Ona göre bu dönem, insanın iç dengesinin de sarsıldığı bir süreçti. “Havalar değişince, insanlar da daha hassas oluyor. Belki de hasta olmamız sadece bağışıklığımızın değil, ruhumuzun da savunmasız kalmasıdır” derdi. Elif için grip; sadece virüs değil, biraz da duyguların yüküydü.
Mevsim Geçişlerinin Gizli Etkisi
Bilimsel olarak baktığımızda, mevsim geçişlerinde ani sıcaklık değişimleri, bağışıklık sistemini zorlar. Vücut bir gün 25 dereceye alışır, ertesi gün 10 dereceye düşer ve şok yaşar. Bu da hastalıklara davetiye çıkarır. Rüzgârla savrulan polenler, değişen nem oranı ve stres de cabası. Yani aslında Ali haklıdır: korunmak için plan yapmak şarttır. Ama Elif de haklıdır: ruhun da bu iniş çıkışlara hazırlanması gerekir.
Bir Akşamın Hikâyesi
Bir akşam, Ali grip olmamak için vitaminini içerken Elif battaniyeyi omzuna alıp ona şöyle dedi: “Ali, sen ne kadar plan yaparsan yap, bazen hastalık gelir. Belki de o zaman vücudunun sana ‘dinlen’ deme şeklidir.” Ali başta bu sözlere güldü ama ertesi sabah boğazı ağrımaya başlayınca düşündü: Belki de gerçekten hasta olmak sadece zayıflığın değil, biraz da insan olmanın parçasıydı.
Mevsim Geçişlerinde Neden Hasta Oluruz?
- Ani sıcaklık farkları bağışıklığı zayıflatır.
- Polenler ve alerjenler vücudu yorar.
- Düzensiz uyku ve stres savunma sistemini düşürür.
- Vücut ve ruh, değişime uyum sağlamakta zorlanır.
Hikâyenin Özeti
Mevsim geçişlerinde hasta olmamızın nedeni sadece hava değil, aynı zamanda hayatın temposuna yetişmeye çalışan beden ve ruhumuzdur. Ali’nin stratejik çözümleriyle Elif’in empatik yaklaşımı birleştiğinde, asıl cevabı buluyoruz: Kendimizi korumak için hem planlı olmalı, hem de kalbimizi dinlemeliyiz. Çünkü bazen grip ilacı değil, bir fincan çay ve sevgi dolu bir cümle de iyileştirir.
Siz Nasıl Karşılıyorsunuz?
Sevgili okur, peki siz mevsim geçişlerinde nasıl bir yol izliyorsunuz? Stratejik mi davranıyorsunuz, yoksa daha çok ruhunuzu mu dinliyorsunuz? Yorumlarda kendi deneyimlerinizi paylaşın; belki de birlikte bu değişken havaların üstesinden gelmenin en güzel yolunu buluruz.